Yoksa… Yoksa öyle değil mi?..

Bilimkurgu filmlerde rastlarız ya… İnsanlar yer altında ya da dış dünyadan tamamıyla izole edilmiş kapalı bir alanda yaşarlar… Devlet yöneticileri, “Falanca duvarın arkasına geçmeyeceksiniz. Orada hastalık var, dert var, illet var. Giderseniz ölürsünüz. Ölmekle de kalmayıp, kentimizdeki sağlıklı insanların hayatını tehlikeye atarsınız!” derler ve oralara gitmeyi kesinlikle yasaklar, gidenleri en ağır şekilde cezalandırırlar ya…

Duvarın dışında normal bir dünya vardır ve o dünya…

Ama bazı asiler çıkar, yasağı da otoriteyi de dinlemez ve o duvarın arkasına geçerler. Gittiklerinde ise, hiç de kendilerine anlatıldığı gibi kirli, hastalıklı, zehirli bir dünya olmadığını görürler. Duvarın dışında normal bir dünya vardır ve o dünya, insanların her şeyden izole edilmiş hâlde yaşadığı kapalı kentlerden çok daha güzeldir.

Dünyadaki hemen hemen tüm devletlerin, koronavirüs salgını sonrasında getirdiği katı yasaklar, bana bu filmleri, filmlerde dış dünyadan tamamıyla izole hâlde yaşayan insanları, yasaklara uymayanlara verilen cezaları hatırlatıyor nedense.

Bugün için gerek hastalık korkusuyla gerekse devletin yasakları nedeniyle konan kurallara harfiyen uyuyoruz ama… Belki aylar, belki de yıllar sonra bu illet bitip normal hayata döndüğümüzde, yaşadıklarımızı birileri yazacak ve ancak o zaman öğreneceğiz bugünlerde yaşadıklarımızın perde arkasını.

* Fotoğraflar, internetten alınmıştır.