“2012” filmini yeniden izlemenin tam zamanı

Mayaların “kıyametin kopacağı yıl” dediği, bazılarımızın “Acaba gerçek mi?” deyip tırstığı, bazılarımızın “Bir şey olmaz… Sakin… Rahat olun, kasmayın!..” deyip, hayatını yaşamaya devam ettiği bir yıl oldu 2012 yılı.

21 Aralık 2012 gününe üç buçuk atarak girdik, göbek atarak çıktık.

Korktuğumuz olmadı, kıyamet falan kopmadı!..

-Mı acaba?..

Belki de kıyamet, kopmaya o gün başladı?.. Belki de o günden beri ufaktan ufaktan kopuyor?..

Evrenin acelesi yok ki!..

İlle de depremler, tsunamiler, volkanlar, gökten yanar taşların yağması mı gerekiyor?.. Belki de kıyamet böyle kopacak?..

2012 filmini bugünlerde yeniden izlemek gerek.

O dev gibi gemilere alınarak kurtarılan, yarının dünyasını yeniden kuracak insanlar vardı ya hani… Diyelim ki öyle gemiler gerçekten yapıldı, bir yerlerde hazır bekliyor… Kimler binecek o gemilere, kimler kurtarılacak?.. Kurtarılacak isimleri kimler belirleyecek?..

Durun bi’ dakika!..

Şimdi aklıma geldi… Bi’ de şöyle bir durum var.

Tamam… Kıyamet, 2012 filmindeki gibi depremler, tsunamiler falanla kopacak olsa o devasa gemilere ihtiyaç var ama… Hadi kıyamet öyle kopmayacaksa?.. İnsan soyu bu gezegenden koronavirüs gibi bir illetle silinecekse?..

O zaman o dev gemilerin yerini, birkaç mililitrelik aşılar, serumlar ya da içinde 8-10 kapsül hap bulunan kutular alacaktır.

Gemilerin yerini aşılar, serumlar, haplar alacak olsa da soru değişmeyecek:

“Virüsler, 2012 filmindeki tsunamiler gibi insanları önüne katıp kum tanesi gibi sürüklerken, o yeni nesil gemiler, hangi Vi-Ay-Pi şahsiyetleri kurtaracak?..”

Yeni dünyayı kimler kuracak?..

Karamsar bir bakış olmasın ama görünen o ki, yeni dünyayı da dünyayı bu hâle getirenler kuracak.

* Fotoğraf: İnternetten