Adana’nın sicil kâğıdı

25 yıl oldu sanırım… Belki daha da fazla… Sevgili Mehmet (Baltacı) abi Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği (AFAD) başkanıydı. Mehmet abi, çok güzel bir işe soyunmuş, Adana’nın eski fotoğraflarını toplamaya başlamıştı. Çok sürmedi, birkaç yıl içinde harika fotoğraflar katıldı AFAD arşivine. Adanalılar adeta seferber olmuş, Mehmet abiye duyulan sonsuz güvenin de etkisiyle Adana’nın eski fotoğraflarını AFAD’a adeta yağdırıyorlardı.

Mehmet abi başkanlığındaki AFAD, Adana’nın geçmişine sahip çıkmıştı.

Birçok Adanalı da AFAD’ın bu güzel girişiminin yanında oldu.

İnsanlar, AFAD’a bağışta bulunuyor, bu değerli arşivdeki fotoğrafların birebir kopyalarını alıyor, çerçeveletiyor ve evlerinin, iş yerlerinin en güzel yerlerine asıyorlardı.

Bugün Seyhan Ocakbaşı’na gittiğimizde, duvarlarda gördüğümüz eski Adana fotoğrafları işte o fotoğraflardır.

90’lı yılların sonlarıydı galiba… Otel Seyhan yeni tamamladığı ek binasına güzel bir kebap restoranı açmaya karar vermişti. Restoranın yapımı Mimar Mine Liman’a emanet edilmişti. Mine Liman geldi bir gün, “Restoranda Adana’nın eski fotoğraflarını kullanmak istiyorum” dedi. Birlikte inşaata gittik, fotoğrafların kullanılacağı yerlere, kullanım şekillerine baktık, ölçüleri aldık… Sonra Mehmet abinin kapısını çaldık, “Abi” dedik, “Böyleyken böyle…” Mehmet abi küçük kartlara basılmış Adana fotoğraflarını serdi önümüze, “Seçin” dedi. Seçmek zordu elbette ama keyifliydi de. O güne kadar hiç görmediğimiz fotoğraflarla karşılaştık. Müthiş bir heyecandı! Seçtiğimiz fotoğrafları otel yönetimine de gösterdik, onaylarını aldık ve kullanıma uygun baskılarını yaptırıp açılışa hazırladık. Otel Seyhan o tarihte, fotoğrafların kullanım izni için AFAD’da hatırı sayılır miktarda bir bağışta bulunmuştu. Bugün Seyhan Ocakbaşı’na gittiğimizde, duvarlarda gördüğümüz eski Adana fotoğrafları işte o fotoğraflardır.

Eski PTT binası

Birkaç yıl önceydi… Nuri Erbaz, Orhan Kapılı ve Sabri Gül, Facebook’ta “Adana’nın Eski Fotoğrafları” isimli bir grup oluşturdular ve bu grupta harika fotoğraflar paylaşmaya başladılar. Çok sürmedi, onlarca Adanalı kendi arşivlerinden seçtikleri fotoğrafları bu grupta paylaştı. Bu paylaşımlar artarak devam ediyor, her gün yeni fotoğraflar ekleniyor bu görkemli arşive.

Gerek Mehmet Baltacı abimizin yıllar önce başlattığı girişim, gerekse Nuri Erbaz, Orhan Kapılı ve Sabri Gül’ün Facebook’ta oluşturduğu Adana’nın Eski Fotoğrafları grubu, birçoğumuzun, özellikle de yeni kuşakların hiç bilmediği, tanımadığı ya da çoktan unuttuğumuz Adana’nın eski günlerine götürdü bizi.

“Adana’nın Eski Fotoğrafları”nı, bu kenti yönetenlerin ve Adanalının sicil kağıdına benzetiyorum ben.

Adana’nın Eski Fotoğrafları grubunda paylaşılan ve bugün Yüzevler adıyla bilinen semtin ilk yapıldığı zamanların fotoğrafı, Eski Baraj ve çevresinin 40’lı yıllarda havadan çekilmiş fotoğrafı, Sular’ın yazlık sinemalarıyla birlikte yer aldığı fotoğraf ile şimdiki Büyükşehir Belediyesi binasının Halkevi olarak yapıldığı ilk dönemlerdeki fotoğrafı beni en çok etkileyenler diyebilirim.

Bu fotoğrafların “gün yüzüne” çıkmasıyla birlikte neleri kaybettiğimizi, nelerin kıymetini bilemeyip, serseri, şımarık, açgözlü bir mirasyedi gibi sorumsuzca harcadığımızı, Adana’yı bugüne kadar yönetenlerin “bu kente neler yaptığını” gördük.

“Adana’nın Eski Fotoğrafları”nı, bu kenti yönetenlerin ve Adanalının sicil kâğıdına benzetiyorum ben. Ve bu sicil hiç ama hiç parlak değil!..

Fotoğrafları önümüze alıp tek tek bakalım… Sonra da bugün yaşadığımız Adana’ya bi’ bakalım ve kendimize “Nasıl kıydık biz bu kente?” diye soralım.

Cidden… Nasıl kıydık biz bu kente?..

* Bu yazı, 2017 yılında, HOME&OFFICE CONCEPT dergisinin “Aynen Öyle!” isimli sayfasında yayımlanmıştır.